кâĦяøℓŠųή ρкк
  Ďøģâüš†ü $эЧℓэя
 

Balıkesir'deki bi kız lisesinde yatakhanenin birinde, kızları gece uyku tutmayınca birbirlerine hikayeler anlatmaya başlamışlar. Bunların çoğu da okullarına ait korkunç olaylarmış. Güya şeytan çok eski zamanlarda burada yaşayan bir ailenin fertlerine dadanmış ve onların ruhlarına giriyomuş. İnanışa göre şeytanın ayakları terstir ya, o insana da şeytan girince doğal olarak ayakları ters dönüyormuş.

Aradan bi kaç saat geçmiş. Gruptakilerin uykusu gelince herkes yatağına gitmiş. Kızlardan biri accayip sıkışmış. Tuvalete gidecek ama anlatılanlardan epey bi korktuğu için gidemiyomuş. Alt ranzada yatan arkadaşını dürtüp uyandırmış. Diğer kız da bu hikayelerden en çok etkileneniymiş. Zaten zar zor uyuduğundan hiç kalkmak istememiş. Ancak arkadaşı ısrar edince onunla tuvalete gitmek zorunda kalmış. Arkadaşı tuvalete girince o da kapının önünde beklemeye başlamış. Diğer kız tuvaletten çıktığında bi tuhaf bakıyomuş. Bizimki anlatılanların etkisiyle de olsa gerek direkt kızın ayaklarına bakmış.

Bi de ne görsün! Arkadaşının ayakları ters dönmüş. Parmakları arka tarafa bakıyomuş. Kızcağız çığlık çığlık kaçmaya başlamış. Koşarken de ara sıra arkasına bakıyomuş. Tam bu sırada koridorda belletmen öğretmenle çarpışmış. Kız nefes nefese başına gelenleri anlatmış. Sonunda, ""Hocam inanamıyorum, ayakları resmen ters dönmüştü"" demiş. Öğretmen, ""Benimkiler gibi mi yani?"" diyerek ayaklarını göstermiş.

Kız kafasını aşağı indirince belletmenin ayaklarının da 180 derece arkaya baktığını görmüş. Napsın kızcağız, bu manzarayla beraber oracıkta aklını yitirmiş.. "



 3 arkadaş bir gece yine saklanbaç oynayacaklarmış.Bu çocuklardan biri apartmanın kömürlüğüne saklanmış.Bu çocuk saklanırken omuzunda bir el hissetmiş.Arkasına dönüp baktığında ise onu görmüş. O kırmızı gözlü ayakları ters duran bir iblis görmüş ve çocuk hemen 13 nolu kömürlüğe girmiş.Çünkü; bu kömürlüğün kapısı açıkmış.Ve bu iblis bu çocuğu yakalayarak cani bir şekilde öldürmüş. 1 gün sonra apartman sakinleri kömürlükteki leş kokusunu duyarak bir şüpheye düşmüşler.Ve kömürlüğün sahibi bodrum katına inerek ceseti görmüş.Hemen çocuğun ailesine haber vererekoradan ayrılmış.Ve bir gün sonra çocuk defnedilmiş.Ancak polisler bu cinayetin failini bulamamışlar. Bu olaydan 1 hafta sonra bu sefer 13 nolu dairedeki 3 kardeşten ortancası kayıp olmuş.Bu çocuk 2 gün sonra kömürlükte 23 bıcak darbesiyle ölü bulunmuş. Yine bir hafta sonra 7 nolu dairedeki 2 kardeşten küçüğü başı kopartılmış bir şekilde bulunmuş.Ve böyle devam etmiştir. Mahalledeki tüm çocuklar öldürülmüştür.Tüm mahalledeki ebebeyinler toplanıp bu iblisi yakalayıp yakmışlar.Bu iblisin adının daha son ra Fredi Crugart olduğu anlaşılmış. Kim bilir belki Fredi zamanımızda tekrar ortaya çıkar ve çocukları öldürür.... 

bu olay 2003 yılında gerceklestı ben we arkadasım okuldaydık ruh cagırmaya karar weerdik butun gereken şeyleri yapmıştık ama harflerden biri yoktu bu harf "k" idi 2 yıl önce olen ruhtan birinin adı "kamil"MİŞ ama bundan once onunla konusurken bize ^"benim adım amil" diodu bizde bu ruh salakmı? diyorduk ruh sinirlendi we fincan catladı ben çok korkuyodum we altıma kacırdım ruh sinirlendi we birisi doldurdu dedi ben o odadan kactım bu seferde altımdan dereler gectı anlarsınız gerci anlamıyan kalmadı ardından arkadasım arkamdan derelere basmadan kosmaya calısıyodu onume bakmadan kostum için gozu portlek bır gotu boklu bır ruh cıktı we ona tosba gıbı tosladım cin carpması dedikleri, bu olsa gerek sonra bıda ruh cagırmadıkkk..

Menemen belki de türkiyedeki doğa üstü olayların merkezidir.Menemenli olup da, başından ilginç bir olay geçmemiş insan yok giidir.ama kimse size bunları anlatmak istemez-anlatmaktan korkar. 1970'ler civarı. Bir yol kazısı yapılmakta. İşçiler ve yolun hemen önündeki evin ev sahibi kazı yapmaktadır. Ev sahibi kişi (ismi tarafımdan saklıdır) kazmayı toprağa bir kez daha vurduğunda kazma toprak olmayan bir şeye çarpıyor. Kazma yopraktan çıktığında ise,ucunda kan olduğu son derecede belli olan bir leke var. Çukur genişletildiğinde,etraftaki pek çok görgü tanığı ile birlikte çukurun dibinde çürümemiş,bozulmamış,gelinlikli bir kız cesedi ile karşılaşılmıştır. Çukur hemen kapatılmış ve yol,herksin fark edeceği bir şeklide kavis yapacak şekilde (o bölgeyi dışarıda bırakacak şekilde) yapılıyor. Aynı gelin,yine menemen'de bulundan 2. topçu tugayı askerleri tarafından da defalarca görülmüş,askerlerin ifadeleri askeri kayıtlarda yerini almıştır. Gelelim söz konusu gelinin hikayesine... Gelin çağında olan kızcğız,birkaç kişi tarafından tecavüze uğrar. Ailenin namusunu kurtaracaklarını düşünen gerizekalı abiler,kızı hiç acımadan öldürürler. (tarafımdan yapılmış bir araştırmadır.hakkında bir roman yazdığım için belgeler ve görgü tanıklarının ses nkayıtları elimde bulunmaktadır.) 


23 aralık 1930 tarihinde izmir in menemen ilçesinde yobazlar ve rdikal dinciler tarafından şehit edilen yedeksubay mustafa fehmi kubilay'ın anıtı da yine menemendedir. bir komutan kardeşi olarak,ege ordu 2. topçu tugayının sınırları içinde olan bu nıta,her istediğim zaman çıkabilirdim.ama ilk çıktığımda fark ettiğim bir durumun sebebini uzun zaman sonra öğrenebildim: "anıtın hemen yanında neden nöbet tutulmuyor?" en yakın nöbetçi yaklaşık olarak 150 metre ileride ve anıtı göremeyecek şekilde. sorumun yanıtını tugayda görev yapmış,anlatacağım olayı birebir yaşamış olan, bir arkadaşımın babsından öğreniyorum. "kubilay anıtının henüz yapıldığı zamanlar.nöbetçiler,anıtın hemen dibinde,2 kişi olmak kaydı ile durmaktalar. arkadaşımın babası,nizamiyede nöbet tutmktadır,aniden nöbette olması gereken iki askerin koşarak kendi bulunduğu binaya doğru geldiğini görür. iki asker konuşamamaktadır.korkuları anlatılmayacak şekildedir. kendilerine gelmeleri uzun sürer,konuşabilecek duruma ilk kez gelen askerin dilinden şunlar dökülür: "komutanım,elinde kocaman bir kaya tutan bir yaşlı dede geldi,"buranın nöbetçisi benim,gidin buradan dedi"" demiştir. vakit gece yarısını geçmiştir.ne komutanın ne de bir başksınının son derecede karanlık olan bu yüksek tepeye çıkmayı gözü yememiştir. sabah olur,komutan ve beraberindeki birkaç asker tepeye çıkar. ve tepenin tam üstünde nereden geldiği belli olmayan kocaman bir kaya vardır. 10 asker kayayı zorlukla yerinden kaldırıp,kamyona yüklemiştir. (tepe yüksek ve o cins bir kayanın olmadığı bir tepedir-taşın cinsinin o bölgede,hatta menemende olmadığı konusunda konuştuğum komutan kesin bilgi vermiştir.) 


Ben bu olayı 2002 senesinde yaşadım o zamanlar 14 yaşındaydım ve kızlarla gezmeyi çok seviyodum ark'larla gezerken gizli bi buluşma yerimiz vardı orası ormanın içinde şirin bi mağaraya benzerdi evden kaçıp oraya giderdik orada güvende hissederdik kendimizi ve birgün ben yatağımda uyurken bişey beni kaldırdı ve o oramanın içine girmemi sağladı ben sanki her zamankinden daha cesaretliydim mağaraya girdiğimde gördüklerime inanamadım toprak ve ateş vardı bunlar şeytanla insanı temsil ediyodu ve ateşin önünde şeytan toprağın önünde insan vardı bunlar konuşuyodu insan olan kadındı şeytan ise erkek gibiydi fakat korkutucu değildisanki eski zamanda olmuş bi olayı anlatıyodu onlar beni göremiyodu ben onları görüyodum onlar arapça konuşuyodu ve kadın ateşin üstüne toprak serpti şeytan kaçarcasına bi hareket yaptı ve kayboldu kadın bana doğru baktı ve bişey soledi ben o solediğini içimden anladım bana şole dedi şeytanla baş etmek çok kolay yeterki ondan korkma ve üstüne git o senden korksun allahın yolundan ayrılma dedi ve oda kayboldu ben o karanlıkta ormandan ayrıldım yarım saat sonra evimi bulup yattım tüm gece onu düşündüm niye ben diye çünkü ben şeytana meleğe cennete cehenneme inanmayan biriydim.. 


Sakarya nın bir köyünde adamın biri sürekli içki içer eşine çocuklarına eziyet edermiş birgün kadın dayanamayıp isyan etmişve feci derecede dayak yemiş ertesi gün bir hocaya gitmiş hoca ona birşeyler anlatıp okuyup birkendi birde eşinin annesinin mezarından bir avuç toprak almış ve bir keseye koyup duvara asmış adam yine sarhoş bir vaziyette eve gelip eşine çocuklrına eziyet etmiş kadın keselere bakmış ve de ne görsün kayın validesinin toprağı zangır zangır sallanıyor bunu eşine göstermiş daha sonra adam iyi şeyler yapmış o toprakta hiç sallanmamış...


Çok eskiden köyün birinde ağa oğlu ile çoban oğlu çok ii arkadaş olmuşlar ancak ç.oğlu sürekli a. oğluna bir kıskançlık duyuyormuş bu nedenle ona kin beslemiş ileride a.oğlubir kıza vurulmuş ama o kızı ç.oğlu da aşık olmuş ama başlık parası yetmeyince kızı a.oğlu almışç.oğlu a.oğluna iice kin beslemiş günün birinde ç.oğlu ağa olluna tuzak kurup felç geçirmesini sağlamış bu olaydan birkaç gün sonra a.oğlunun karısına sahip olmaya çalışmış kadın kendini odaya kitleyip asmaya çalışmış ama bunun günah olduğunu hatırlayınca vazgeçip ALLAH IM AL CANIMI diye yalvarmış adam kapıyı kırıp içeri girdiğinde kadının boynunda ip öldüğünü görmüş bunun üzerine a.oğlunun felci geçmiş ve karısına koşmuş bide ne görsün kadın capa canlı çekyatta yatıyor diğer adamsa yerde çıldırmış bağırıyor kadın eşine sarılıp hiç mutsuzluk yaşamamak için çok çalışmışlar...

 

 
  Bugün 10 ziyaretçi (14 klik) kişi burdaydı!  
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol